Ege Denizi’ndeki Depremler Neyin Habercisi Olabilir?
Ege denizinde, özellikle de Santorini Adası ve çevresinde, son günlerde art arda meydana gelen depremler hem bölge halkını hem de bilim insanlarını endişelendirmeye devam ediyor. Yunanistan’ın en ünlü turistik noktalarından biri olan Santorini adası, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarih boyunca yaşadığı büyük volkanik patlamalarla da biliniyor. Bu depremlerin Yunanistan’daki Santorini adasında meydana gelmesi bizim de Türkiye olarak güvende olduğumuz anlamına gelmiyor. Oluşabilecek büyük bir depremin, Türkiye kıyıları için de elbette ki yıkıcı sonuçları olacaktır.
Ege denizinde günlerdir meydana gelen bu depremler neyin habercisi olabilir? Bu sarsıntılar sadece tektonik hareketlerden mi kaynaklanıyor, yoksa büyük bir volkanik hareketliliğin işareti mi? Bu yazımızda bunları irdeleyeceğiz.
Depremlerin meydana geldiği Santorini adası ve çevresi yüzyıllardır çok büyük depremler üreten bir bölge. Bu ada hem helen yayı hem de volkanik patlamaların olduğu bir bölgede yer almaktadır. Bu nedenle uzmanlar depremin tektonik bir hareket mi, yoksa volkanik bir hareket mi olduğuna henüz karar verememektedirler. Biz fikir olması açısından Santorini adasının geçmişini biraz inceleyelim.
Santorini’nin Jeolojik Geçmişi ve Minos Patlaması
Santorini Adası, tarih boyunca önemli volkanik olaylara sahne olmuştur. Bunlardan en önemlisi ve bilineni, M.Ö. 1600 civarında gerçekleştiği düşünülen ve “Minos Patlaması” olarak adlandırılan büyük volkanik patlamadır. Bu patlama, Ege Denizi ve çevresindeki medeniyetleri etkileyerek geniş çaplı tsunami dalgalarına neden olmuştur. Bu patlama sonrası oluşan büyük kaldera, bugünkü Santorini’nin çarpıcı coğrafi yapısını şekillendirmiştir.
Son Depremler ve Olası Nedenleri
Santorini adasında ve çevresinde son günlerde büyüklükleri 3 ila 4.9 arasında değişen 200’den fazla deprem kaydedildi. Bu depremler büyük bir yıkıma yol açmamış olsa da, burada bir sismik hareketliliğin olduğunun göstergesi oldu ve bu sismik hareketliliğin nedenleri konusunda önemli tartışmalar başlattı. Kıbrıs Helen fayı olarak bilinen bir alana tekabül eden bu depremler, akıllarda acaba bu bir tektonik deprem mi, yoksa volkanik bir hareket mi sorularını oluşturdu.
Bölgenin jeolojik dinamikleri göz önüne alındığında, Santorini’deki son depremlerin oluşma nedenlerinden birisinin de Helen Yayı olabileceği düşünülüyor. Ege Denizi’nin güneyinde uzanan bu aktif dalma-batma zonu, Afrika Levhası’nın Avrasya Levhası’nın altına doğru battığı bir bölgeyi temsil eder. Bu süreç, hem yoğun sismik aktiviteyi hem de volkanik hareketliliği tetikleyerek Santorini ve çevresinde art arda meydana gelen depremlere neden olabilir. Helen Yayı boyunca oluşan tektonik gerilimler, yer kabuğunda büyük baskılar yaratırken, bu baskılar zamanla kırılmalara ve deprem dalgalarına yol açabilir. Ayrıca, Santorini’nin aktif volkanik yapısı, magma hareketliliğine bağlı olarak kabuk içindeki stres değişimlerine duyarlıdır. Bu nedenle, bölgede gözlemlenen depremler sadece yerel fay hatlarının hareketlerinden değil, aynı zamanda Helen Yayı’nın neden olduğu büyük ölçekli tektonik süreçlerden de kaynaklanıyor olabilir. Ancak henüz kesin bir sonuca varılamamaktadır.
Depremlerin Volkanik Aktiviteyle Bağlantısı Var mı?
Santorini gibi volkanik bir patlama geçmişi olan bölgelerdeki meydana gelen küçük ölçekli depremler, genellikle magma hareketliliğinin bir göstergesi olarak kabul edilir. Eğer bu sarsıntılar, magmanın yer kabuğunda yükselmesi nedeniyle oluşuyorsa, gelecekte bir volkanik patlama riski söz konusudur demektir. Ancak şu an için bilim insanları, bu konuda kesin bir sonuca varmış olmasalar da dikkat edilmesi konusunda uyarıyorlar. Santorini’de büyük bir patlama yaşanması durumunda, sadece ada değil, tüm Ege kıyıları ve Akdeniz genelinde tsunami tehlikesi ortaya çıkabilir. Bu nedenle bizlerinde mutlaka tetikte olması ve Ege Denizi kıyılarımızda hem deprem, hem de tsunami tehdidi için önlemler alması gerekmektedir.