Makine Mühendisliği İngilizce Terimler 1
İngilizce, bir makine mühendisinin mutlaka bilmesi gereken bir dildir. Bunun nedenleri arasında İngilizcenin evrensel bir dil olması, yurt dışındaki gelişmeleri takip etmek ya da yabancı yatırımcılarla görüşmek gibi birçok neden sayılabilir. Bu amaçla başlattığımız yeni yazı dizisinde her seferinde 10 yeni kelime olmak üzere bu terimleri açıklayıp cümle içerisinde kullanıldığı örneklerle daha iyi anlaşılmasını sağlayacağız. İyi okumalar.
- Abrasive disk: Zımpara taşı
Meaning; A grinding wheel composed of an abrasive grit and bonding agent.
(Aşındırıcı tanecik ve bağlayıcı maddeden oluşan taşlama taşıdır.)
Example; The use of abrasive discs in the secondary steel industry is widespread.
(İkincil çelik endüstrisinde zımparaların kullanımı yaygındır.)
- Air-bend die; Serbest bükme kalıbı
Meaning; A device for forming metals in which only the two edges of the lower section are in contact with the metal.
(Alt kısımda sadece iki kenarının metalle temas halinde olduğu metal şekillendirme aracıdır.)
Example; Usually, the same angle is used in both the punch and the air-bend die to minimize setup time.
(Kurulum süresini en aza indirmek için, genellikle hem zımba hem de serbest bükme kalıbında aynı açı kullanılır.)
- Bending; Bükme
Meaning; The forming of a metal part, by pressure, into a curved or angular shape, or the stretching or flanging of it along a curved path.
(Metal bir parçanın basınçla kavisli veya açısal bir şekle getirilmesi veya kavisli bir yol boyunca gerilmesi veya flanşlanması.)
Example; When bending is done, the residual stresses cause the material to spring back towards its original position, so the sheet must be over-bent to achieve the proper bend angle.
(Bükme yapıldığında, artık gerilmeler malzemenin orijinal konumuna geri dönmesine neden olur, bu nedenle uygun bükülme açısını elde etmek için levha değerinden fazla bükülmelidir.)
- Blanking; Sac kesme
Meaning; Blanking is a metal production process, which a metal workpiece is removed from the main metal strip or sheet when it is punched.
(Sac kesme, metal bir iş parçasının delindiğinde ana metal şerit veya levhadan çıkarıldığı bir metal üretim sürecidir.)
Example; During the blanking operation, the working parts (punches and dies) behavior depends on the working material properties such as thickness, tensile strengths, yield strengths and the tool steel ability to cope with the stresses that arise on the cutting edges.
(Sac kesme işlemi sırasında, çalışma parçalarının (zımbalar ve kalıplar) davranışı, kalınlık, çekme dayanımları, akma dayanımları ve takım çeliğinin kesici kenarlarda ortaya çıkan gerilimlerle başa çıkma yeteneği gibi çalışma malzemesi özelliklerine bağlıdır.)
- Cold Forging; Soğuk dövme
Meaning; Cold forging consists of deforming a metal material at room temperature by applying very high pressure. The slug is placed in a die and then compressed by the action of a press until it fits into the desired shape.
(Soğuk dövme, metal bir malzemenin oda sıcaklığında çok yüksek basınç uygulanarak deforme edilmesi işlemidir. Metal kütük bir kalıba yerleştirilir ve daha sonra istenen şekle uyana kadar bir presin hareketi ile sıkıştırılır.)
Example; Cold forging is a great choice for greater accuracy, meaning closer tolerances can be achieved.
(Soğuk dövme, daha fazla doğruluk için mükemmel bir seçimdir, yani daha yakın toleranslara ulaşılabilir.)
- Allowance; Pay, tolerans
Meaning; An allowance is a planned deviation between an exact dimension and a nominal or theoretical dimension.
(Tolerans, kesin bir boyut ile nominal veya teorik bir boyut arasındaki planlı bir sapmadır.)
Example; It is important to get the allowance between the axle and the bearing correct so that the axle rotates smoothly and easily without juddering.
(Aksın titremeden sorunsuz ve kolay bir şekilde dönmesi için aks ile yatak arasındaki toleransı doğru almak önemlidir.)
- Alloy; Alaşım
Meaning; An alloy is a mixture of chemical elements of which at least one is a metal.
(Alaşım, en az biri metal olan kimyasal elementlerin bir karışımıdır.)
Example; Alloys are usually classified as substitutional or interstitial alloys, depending on the atomic arrangement that forms the alloy.
(Alaşımlar, alaşımı oluşturan atomik düzenlemeye bağlı olarak genellikle ornatik veya ara alaşımlar olarak sınıflandırılır.)
- Annealing; Normalleşme tavı, menevişleme
Meaning; Annealing is a heat treatment that alters the physical and sometimes chemical properties of a material to increase its ductility and reduce its hardness, making it more workable.
(Normalleşme tavı, bir malzemenin sünekliğini artırmak ve sertliğini azaltmak için fiziksel ve bazen kimyasal özelliklerini değiştirerek daha işlenebilir hale getiren bir ısıl işlemdir.)
Example; Hot working or cold working after the annealing process alters the metal structure, so further heat treatments may be used to achieve the properties required.
(Tavlama işleminden sonra yapılan sıcak işlem veya soğuk işlem metal yapıyı değiştirir, bu nedenle gerekli özellikleri elde etmek için daha fazla ısıl işlem kullanılabilir.)
- Attachment; Yardımcı teçhizat, ataşman
Meaning; An attachment mechanism is a mechanism used to quickly and effortlessly attach or detach an accessory or piece of equipment.
(Bir ataşman mekanizması, bir aksesuarı veya ekipmanı hızlı ve zahmetsizce takmak veya çıkarmak için kullanılan bir mekanizmadır.)
Example; Attachments attached to the main machine provide multifunctional use of the machine.
(Ana makinaya takılan ataşmanlar, makinenin çok fonksiyonlu olarak kullanılmasını sağlar.)
- Band Sawing Machine; Şerit Testere
Meaning; A bandsaw machine is a power saw with a long, sharp blade consisting of a continuous band of toothed metal stretched between two or more wheels to cut material.
(Şerit testere makinesi, malzemeyi kesmek için iki veya daha fazla tekerlek arasında gerilmiş sürekli bir dişli metal şeridinden oluşan uzun, keskin bir bıçağa sahip bir elektrikli testeredir.)
Example; Although some may have three or four to distribute the load, most band saws have two wheels rotating in the same plane, one of which is powered.
(Bazılarında yükü dağıtmak için üç veya dört tane olsa da, şerit testerelerin çoğunda aynı düzlemde dönen ve biri elektrikli olan iki tekerlek bulunur.)